Yeni sisteme göre TM puanı ile hangi programlara gidilebilir?

Yeni sisteme göre TM puanı ile hangi programlara gidilebilir?



Yeni üniversite sınavının ilk ayağı olan Temel Yeterlilik Testi'nin sadece Türkçe ve matematikten oluşması; bazı adayların hiç tarih, felsefe grubu sorularını yanıtlamayacak olması tartışmalara neden oldu. Uzmanlara göre, TM puanıyla öğrenci alan kimi bölümlerde sözel bilgisinin sorgulanmaması doğru değil. Örneğin arkeoloji bölümüne giriş için tarih bilgisine bakılmayacak. Bu yüzden uzmanlar bazı TM programlarının sözele taşınmasını öneriyor.

Merakla beklenen yeni üniversiteye giriş sistemi Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) geçen hafta açıklandı. Ancak netlik kazanmayan bölümler de var. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ve Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) programların puan türleriyle ilgili henüz bir açıklama yapılmadı. Değişecek mi, aynen mi kalacak belli değil. Bu konuyu merak eden adaylar, sosyal medyada tartışma başlattı. Sayısal, sözel ya da eşit ağırlık bölümlerinde okuyanların hangi sınavlara gireceği netleşen kısımlar arasında. Adaylar, haziran ayının bir cumartesi sabahı Temel Yeterlilik Testi'ne (TYT) girecek. Ardından iki saat sonra ikinci oturum sınavına katılacaklar.

FELSEFE BİLMEYEN HUKUKÇU

Yükseköğretim Geçiş Sınavı'nda (YGS) her bölüm Türkçe, matematik, sosyal bilimler (tarih, coğrafya, felsefe, din kültürü ve ahlak bilgisi) ve fen bilimleri (fizik, kimya, biyoloji) testlerini çözüyordu. Yenisinde ise herkes sadece Türkçe ve matematik çözecek. Sınavın ikinci aşamasında ise, alan testleri yapılacak. Yeni sistemi yorumlayan uzmanlar bu durumu, "Coğrafya bilmeyen doktor, felsefe bilmeyen hukukçu yetişecek" diyerek eleştirmişti. Bu durumda eğer puan türleri değiştirilmez de eskisi gibi kalırsa ortaya ilginç görüntüler çıkıyor. Örneğin, bir eşit ağırlık öğrencisi ilk oturumda Türkçe ve matematik, ikinci oturumda matematik ile Türk dili ve edebiyatı-coğrafya 1'den sorumlu. İçerisinde tarih ve felsefe grubu (mantık, psikoloji, sosyoloji) soruları olan testleri çözmeyebilecek. Bu durumda adayların müzecilik, arkeoloji gibi bölümlere bile girebilmek için üniversite sınavında tarih çözmesine gerek kalmayacak. Sınav, adayın tarih bilgisini sorgulamayacak.

ÖĞRETMENLER İŞSİZ KALABİLİR ENDİŞESİ

Öte yandan tarih, felsefe gibi derslerin sınavlara etkisinin azalması bu branştaki öğretmenlerin işsiz kalabileceği tartışmalarına neden oldu. Sosyal medyadaki paylaşımlarla, özellikle özel kurslardaki öğretmenlerin işlerine son verildiği iddia edildi.

TM ile alan ve yeni sistem nedeniyle tartışma yaratan programlardan bazıları şöyle:

- Antropoloji

- Arkeoloji

- Bilgi ve Belge Yönetimi

- Bilim Tarihi

- Çocuk Gelişimi

- Felsefe

- Felsefe Grubu Öğretmenliği

- Grafik Tasarım

- Hukuk

- İnsan ve Toplum Bilimleri

- Klasik Arkeoloji

- Müzecilik

- Sınıf Öğretmenliği

- Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi

- Psikoloji

- Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık

- Rekreasyon

- Sanat ve Sosyal Bilimler Programları

- Sosyal Hizmet

- Sosyoloji

- Takı Tasarımı

- Tarih Öncesi Arkeolojisi

- Türk İslam Arkeolojisi

- Yerel Yönetimler

BAZI BÖLÜMLER SÖZELE TAŞINMALI

Salim Ünsal (Kültür Eğitim Kurumları Eğitim ve Rehberlik Direktörü): Önceki sistemde TM-3 puan türünde yer alan çoğu bölüm aslında ülkedeki öğrenci başarı profili de dikkate alınarak bu puan türüne alınmıştı. Özellikle sözel ağırlıklı başarısı yüksek adaylar bu bölümlere girebiliyorlardı. Bunların TM-3'den eşit ağırlığa alınması halinde öğrencilerin sözel ağırlıklı derslerdeki performansları önemini yitirmiş olacak. Ekonometri, iktisat ve maliye gibi ağırlıklı olarak sayısal yetenek gerektiren bölümlerle aynı puan türünde bulunması öğrencinin puan ve sıralamasına etkili olacak. Az sayıda coğrafya sorusu dışında hiçbir sosyal bilimler dersinin sorgulanmadan bu programlara girilmesi sistemin en önemli sorun noktalarından biri olarak karşımıza çıkacak. Önceden YGS'de az da olsa bu derslere ait performansların bu bölümlere yerleşmede katkısı oluyordu. Yeni sistemde etki coğrafya dışında sıfırlanmış oldu. Çözüm TM-3 ile öğrenci alan programların, belki tamamının olmasa bile, sözel yeterliliğe ihtiyaç duyan önemli bir kısmının eşit ağırlıklı puan türüne alınması yerine sözel puan türüne geçirilmesi. Öte yandan puan türlerinin kontenjan dengeleri bakımından da, bunun önemli bir yenilik olacağı kanaatindeyim.

ÖSYM Tercih Kılavuzu