TYT'de 180 barajını geçmek için kaç net gerekiyor?

TYT'de 180 barajını geçmek için kaç net gerekiyor?



Yeni üniversite sisteminin ilk aşaması uzmanlara göre, başarısız öğrencinin yüzünü güldürürken, çalışkanı üzecek. Önceki sistemde 180 barajını geçmek için 32 net gerekiyorken, bu hesaplama kullanılmaya devam edilirse 16 net yeterli olacak. TYT'nin mutlu edeceği kesim ise eşit ağırlıkçılar.

Uzmanlar, adaylara paragraf sorularına ve temel matematiğe yoğunlaşmalarını öneriyor. Geçen hafta açıklanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tartışma yaratmaya devam ediyor. Uzmanlara göre, bu sistemden en zararlı çıkacak kesim çalışkan öğrenciler. Çünkü sınavın eleyiciliği, seçiciliği azalıyor. Yeni sistemin yüzünü güldüreceği kesim ise başarısız öğrenciler.

Buna göre bazı başarısız görülen Anadolu ve imam hatip liseleri öne çıkabilir. Eğitimciler, barajı geçmenin kolaylaştığını belirtiyor. Eski sistemde adayların ilk sınavda 180'i geçmesi için soruların yüzde 20'sini yani 32 net yapması gerekiyorken, Temel Yeterlilik Testi'nde (TYT) yine bu yüzde 20 sistemi kullanılırsa 16 net çıkarmak yetecek. Ayrıca Türkçe ve matematik öne çıktığından eşit ağırlık bölümleri daha avantajlı olacak.

Psikoloji, hukuk gibi bölümleri dolduran sayısalcılar, süre nedeniyle kendi alanlarına yoğunlaşacağından, alan bölümleri TM'cilere kalacak gibi. Eğitimciler Salim Ünsal, Onur Soğuk ve Cihan Yeşilyurt'un verdiği bilgilere göre, bu sistemde avantajlı ve dezavantajlı olacaklar şöyle:

AVANTAJLILAR

Sistemin avantajlı grubu orta ve düşük başarı düzeyli öğrenciler. Orta düzeyde başarılı liseler biraz daha öne çıkabilir. Bazı düşük başarı seviyesindeki Anadolu ve imam hatip liseleri de buna dahil.

İlk sınavda fen ve sosyal bilimler gibi derslerin olmaması meslek liseli adayların 2 yıllık bölümlere yerleşmesi açısından bir avantaj oluşturabilir. Meslek yüksekokullarında (MYO) önceden sağlıkla ilgili alanlara sayısalla girilirken, onlara bile Türkçe-matematik ağırlıklı puanlarla gidilebilecek. Böylece meslek lisesinde okuyan ya da fen, tarih, coğrafya derslerini görmeyen bir öğrenci sadece Türkçe-matematik yaparak MYO'ları kazanma şansı yakalayacak.

Vakıf üniversiteleri için olumlu. Kontenjanlar rahat dolabilir. Bu yıl vakıflar başta olmak üzere üniversitelerde 300 binin üzerinde boş kontenjan kalmıştı.

Eski sistemde 180 barajını geçmek için YGS'de soruların yüzde 20'sini yani 32 net yapmak gerekiyordu. TYT'de 80 soru olacak. Adayın barajı geçmesi için yüzde 20 sistemi devam ederse, 16 net yetecek.

Eşit ağırlık bölümleri daha avantajlı. İlk oturumda Türkçe ve matematik olacak. İkinci oturumda ise tek test kitapçığı dağıtılacak. 160 soru var, her soruya ortalama 2 dakika verilebilir. O sürede sayısal öğrencileri alan testlerini çözmeye çalışacağı için diğer alanlara zaman bulamayacak. Bu da TM öğrencilerine avantaj sağlayacak. Çünkü psikoloji, hukuk gibi bölümlere daha çok sayısal çıkışlı öğrenciler yerleşiyordu. Matematiği iyi yapıyorlardı, LYS'de edebiyat sınavı ayrı yapıldığı için ondan da birkaç soru çözünce iyi TM puanı elde ediyorlardı.

DEZAVANTAJLILAR

Çalışkanları, fen, sosyal bilimler ve başarı düzeyi yüksek Anadolu lisesi öğrencilerini olumsuz etkileyebilir. İyi grup denilen öğrencilerin sınav motivasyonu düşebilir.

Genel sıralamada okul türleri itibariyle bir değişiklik olmasa da aralarındaki fark azalabilir. İyi okul zayıfa, zayıf okul iyiye yaklaşabilir. Bu dengeleme değil, seçici ve eleyici fonksiyonun zayıflaması anlamına da gelir.

Puan türlerinde yüzde 70 oranında Türkçe ve matematik etkili. Hem puan türlerinin azaltılması, soru sayılarının daraltılması, hem de Türkçe-matematiğin etkisinin artırılmasıyla şu anda herkes aynı havuzda gibi, birbirine yaklaştı. Çalışanla çalışmayanı ayırt etmek zor olacak.

Bu yıl tercihler belirsiz bir ortamda yapılacak. Çünkü puan türleri değişti. Öğrencinin referans alabileceği önceki yıldan veri yok.

YENİ SİSTEME NASIL ÇALIŞMALI?

Yeni sistem, Türkçe-matematik ağırlıklı. Okuduğunu anlamaya dayalı paragraf sorularına ağırlık vermek gerekiyor. Her gün paragraf sorusu çözülebilir. Türkçe okuduğunu anlama üzerine yoğunlaşıyor. Matematikte ise basit, temel kavramlara her öğrencinin ön yargısız şekilde çalışması gerek. Eski sistemde matematik yapamayanlar sözel derslerle puanını destekliyordu. Artık herkesin matematik yapması gerekecek.