ÖSYM'den Açık Uçlu Sorularla Sınav Açıklaması

ÖSYM'den Açık Uçlu Sorularla Sınav Açıklaması



Son günlerde yazılı ve görsel medyada yer alan, ön yargılı, adayları ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikteki yorumlara karşı, ÖSYM’nin son 3 yıldır üzerinde çalıştığı bu önemli ölçme yöntemi hakkında açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Bilindiği üzere ÖSYM, kurulduğu 1974 yılından itibaren uyguladığı sınavları, Çoktan Seçmeli Sorular’dan oluşan testlerin uygulandığı sınav yöntemine uygun yürütmektedir. Zaman içerisinde bu uygulama, eğitim camiası içinde eleştirilmeye başlanmış, Çoktan Seçmeli Sorular’dan oluşan sınavlara karşılık yurt dışındaki uygulamalar, yurt dışındaki uygulamaların ülkemiz gerçeklerine göre alternatif çözüm önerileri kamuoyunda sıklıkla tartışılmıştır. Bu eleştirilerde de görüleceği üzere, çoktan seçmeli sorularla yapılan sınavların eğitim sistemimize olumsuz etkileri, sistemin tüm paydaşları tarafından tartışmasız kabul edilen bir gerçektir. Eleştirilerin odak noktasını; çoktan seçmeli sorularda adayların, cevabını bilmedikleri bir soruyu, % 20 oranında doğru cevaplama olasılıklarının olduğu hatta, ilgili konu hakkında bilgi sahibi olunmadan, test teknikleri kullanılarak seçenekler elenip doğru cevaba ulaşılabilmeleri, çoktan seçmeli soruların, üst düzey bilişsel becerileri ölçmede yetersiz kaldığı, öğrencilerin öğrenmeye olan yaklaşımlarını olumsuz etkilediği, adayların test tekniğini öğrenmek amacıyla dershanelere yönelmesine neden olduğu oluşturmaktadır.

03.03.2011 tarihli ve 27863 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6114 sayılı Kanun’la Merkezimize, “Hizmetin gereklerine uygun ölçme, seçme, değerlendirme ve yerleştirme yöntemlerini belirlemek” görevi de verilmiştir. Bu görev tanımı ile birlikte ÖSYM, eğitim camiasının Çoktan Seçmeli Sorular’dan oluşan sınavlara yönelik eleştirilerine duyarsız kalarak, mevcut düzenin devamının kolaylığını seçmek yerine zor olanı seçerek çoktan seçmeli soruların yukarıda belirtilen dezavantajlarını ortadan kaldırmak amacıyla kapsamlı bir çalışma başlatmış ve oldukça önemli gelişmeler kaydetmiştir. Yurt dışındaki uygulamalar yerinde incelenmiş, ülkemizdeki sınavlarda aday sayısına bağlı en olası uygulamalar uzmanlarca değerlendirilmiştir.

Yurt dışında yapılan çalışmalarda görülmüştür ki; İngiltere, ABD, Avustralya gibi pek çok gelişmiş ülke, öğrencilerinin kritik düşünme ve bilgileri analiz etme gibi üst düzey bilişsel becerilerini de ölçmek, bu ölçümler doğrultusunda öğrencileri başarı düzeylerine göre sıralayabilmek için çoktan seçmeli sorularla yapılan sınavlarla yetinmeyip yazılı sınavlar da uygulamaktadır.

Bu bilgiler ışığında ve ölçme ve değerlendirme alanındaki gelişmeler doğrultusunda ÖSYM, sınavlarda açık uçlu soruların sorularak adayların bilgilerinin daha sağlıklı ölçülmesinin sağlanabilmesi amacıyla çalışmalar yapmıştır. Bu amaçla, komisyonlar oluşturulmuş, yurt içinden ve yurt dışından uzmanlar tarafından ÖSYM personelinin açık uçlu soruların hazırlanmasına yönelik eğitimleri yapılmış, sınavların uygulanması, cevapların değerlendirilmesine yönelik olarak teknik altyapı hazırlıkları tamamlanmıştır.

Bilimsel yöntemler ışığında yazılı sınav, yazılı sınavın uygulanması ve değerlendirilmesi:

Yazılı sınavlarda; değerlendirmenin objektif ve güvenilir olması için bilimsel yöntemler ve bu yöntemler ışığında geliştirilmiş olan puanlama anahtarları kullanılmaktadır.

Yazılı sınavlarda adaylar, sunulan seçenekler arasından doğru olanı seçmek yerine cevapları kendileri oluşturmaktadır. Adayların; söz konusu sorular için cevaplarını oluştururken kendi bilgilerini organize etmeleri ve bu bilgileri kendi kelime veya cümleleriyle ifade etmeleri gerekmektedir. Bu nedenle, adaylar başarılı olabilmek için konuları anlayarak çalışmaya yönelmektedirler. Ayrıca; bu sınavlarda öğrencilerin kopya çekmeleri de doğal olarak zorlaşmaktadır. Yazılı sınavlarda; kısa cevaplı, cevabı sınırlandırılmış ve cevabı sınırlandırılmamış olmak üzere üç farklı soru tipi söz konusudur:

Kısa cevaplı sorular; cevabı bir sözcük, bir sayı veya bir cümle ile adaylar tarafından cevap kâğıdına yazılan sorulardır. Bu sorularda cevaplar kısa olduğundan çok sayıda soru kullanılarak sınav yapılabilmektedir.

Cevabı sınırlandırılmış sorular ise; adaydan verilen soru metninde açık olarak belirtilen sınırlamalara uygun cevap oluşturması beklenmektedir. Bu sınırlamalar cevabın niteliği, uzunluğu veya organizasyonu ile ilgili olabilir ve kritik düşünme, bilgiyi analiz etme, orijinal bir probleme çözüm üretme gibi üst düzey bilişsel becerileri ölçmeyi hedeflemektedir.

Öte yandan, serbest yanıtlı sorular olarak da adlandırılan cevabı sınırlandırılmamış sorular cevapları kişiden kişiye değişen ve belirli bir sınırı olmayan genellikle kompozisyon tipi sorulardır ve bir durum hakkındaki düşünceleri organize ederek yazma, özgünlük, eleştirel düşünme ve problem çözme gibi üst düzey bilişsel becerilerin ölçülmesinde en etkili ölçüm yöntemidir.

Yazılı sınavda, cevapların değerlendirilmesi/puanlandırılması alan uzmanı puanlayıcılar tarafından bilgisayar ortamında yapılır. Puanlama yapılırken her soru için önceden hazırlanmış Puanlama Anahtarı kullanılır. Sorular hazırlanırken, aynı zamanda, ilgili puanlama anahtarı da alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanır. Bu anahtar üzerinde soruya verilebilecek olası cevaplar ve bu cevaplara verilebilecek puanlar yazılır. Ayrıca kabul edilemeyecek cevaplar varsa onlar da belirtilir. Soru tasarlanırken bir soruya verilen cevaba göre tam puan verilebileceği gibi kısmen doğru olan cevaplara da kısmi puan verilmesi söz konusu olabilmektedir. Bunun için puanlama anahtarı hazırlanırken puan verilecek her aşama tespit edilmekte ve bu aşamalara ne kadar puan verileceği belirtilmektedir. Değerlendirme sırasında, her bir soru için; soru metni, adayın verdiği cevap ve soruya ait Puanlama Anahtarı bilgisayar ekranında puanlayıcıya gösterilmektedir. Verilecek puanlar açık ve net olarak belirli olduğundan yanlı bir değerlendirme yapılması mümkün değildir.

Sınav sonrasında adaylara ait soru-cevap kitapçıkları taranarak bilgisayar ortamında elektronik olarak her soru ayrıştırılmakta ve aday kimliğinden bağımsız hale getirilmektedir. Yani sistem üzerinde hangi cevabı hangi adayın verdiği bilgisi kesinlikle puanlayıcılara bildirilmemektedir. Bu şekilde adayın kimliğinden arındırılmış ve elektronik ortama taşınmış olan her bir soru rastgele farklı iki puanlayıcı tarafından değerlendirilmekte ve her ikisinin de aynı puanı vermesi beklenmektedir. Yani puanlayıcılar hangi adayın cevabını değerlendirdiklerini bilmedikleri gibi ikinci değerlendiricinin de kim olduğunu ve nasıl puanlama yaptığını kesinlikle bilmemektedirler. Bir soruya puanlayıcılar farklı puanlama yaptıklarında sistem uyarı vermekte ve soru alanında uzman farklı bir üçüncü puanlayıcı tarafından tekrar kontrol edilerek değerlendirilmektedir. Bu nedenle yazılı sınavın objektif (adaydan ya da değerlendiriciden bağımsız olarak) değerlendirilmesi hususunda hiçbir tereddüt söz konusu değildir. Tecrübeler aday sayısından bağımsız olarak sınav sonuçlarının makul sürede açıklanmasının mümkün olduğunu göstermektedir. Yazılı sınav sorularına verilen cevapların yazımı, gramer kurallarına uyumu ve el yazısının karakteri, adaylar tarafından yapılan kısaltmalar gibi unsurlar değerlendirmeyi etkileyen unsurlar değildir.

2013 ve 2014 yıllarında; ÖSYM yazılı sınav yapma konusunda teknik alt yapı ve becerilerini artırmak amacı ile yoğun bir dizi çalışma yürütmüştür. Konunun uzmanı olan uluslararası kurum ve kuruluşlar ziyaret edilmiş, sistemleri incelenmiş, uzmanlar ile görüşülmüş ve gerekli olan alt yapı oluşturularak ilgili personele gerekli eğitimler verildikten sonra 2013 yılında 1181 adayın sınava katıldığı bir deneme sınavı başarı ile gerçekleştirilmiştir. Edinilen deneyim ile daha sonra yapılan 2013-YDUS, 2014-KDK, 2014-YDUS ve 2014-İnsan Hakları Uzman Yardımcılığı sınavları yazılı sınav uygulaması şeklinde yapılmıştır. Bu sınav uygulamaları tahminlerin üzerinde başarılı olmuş ve beklenen süreden çok daha kısa sürede sonuçlar değerlendirilerek açıklanmıştır. Gerek sınava ve gerekse sınav koşullarına itiraz gelmemiş, eğitim camiası uygulamaya ilişkin olumlu görüşlerini dile getirmişlerdir.

Yazılı sınav sistemi, 28 Mart 2015 tarihinde yapılacak olan 2015 İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavında olduğu gibi ilgili kurumlarının olumlu görüşü alınarak önümüzdeki günlerde yapılacak sınavlarda adaylara yeterli süre önceden bilgi verilerek kısmen ya da tamamen uygulanacaktır. ÖSYM’nin her sınavda olduğu gibi yazılı sınavda da şeffaflık ilkesinden taviz vermesi mümkün değildir. Bu nedenle isteyen adaylar, sınav sonrasında kendi soru-cevap kitapçıklarını inceleyebileceklerdir.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 2023